Merhabalar sayın herkonudanbiraz okurları uzun süredir yurt dışına çıkmam sebebiyle yeni yayında bulunamamıştım, uzun süredir yazamamanın verdiği büyük hevesle birlikte kolları sıvayıp yeni yazımla tekrar merhaba demek istiyorum.
İrlanda, sanki keşfedilmemiş insanlığın eli değmemiş topraklar.Sabahın ilk ışığından, gecenin geç saatlerine hızlıca varabileceğiniz, evden çıkar çıkmaz herkesin birbirine günaydın yada selam dediği, havanın bir yağmurlu(özellikle yağmurun her çeşidi) bir güneşli olduğu ülke.
Sizlere bu yazı da İrlanda'ya gitme amacımdan, deneyimlerinden, ortaya çıkan neticelerinden bahsetmeye çalışacağım.
İlk gün, uçak biletleri alınmış, ilk yurt dışı seyahatime çıkmak için evden çıktım ve uçakta yerimi aldım.
Uçağın imkanlarından sonuna kadar yararlanmış bulundum. Bu arada uzak ülkelere giderken iki farklı uçuş rotası seçmeniz mümkün.Birinci seçeneğiniz aktarmalı uçuş, bu uçuşta yakın bir ülkeye uçup oradan normalde ulaşmak istediğiniz ülkeye uçak değiştirme yöntemiyle varıyorsunuz bu seçenek faydası normalden daha az bir fiyatla ulaşabilmeniz, zararı ise uçak değiştirirken diğer uçağı bazı günler için 10-11 saate varan saatler beklemeniz.İkinci seçenek olarak benim seçtiğim olan doğrudan ulaşım bu seçenekte normal ama daha rahat bir uçuş keyfi yaşıyorsunuz. Türkiye-İrlanda arası havada uçuş süresi 4 saat olmakla beraber, uçağın kalması, beklemesi, inmesi yaklaşık 6 saati bulabilmekte.Ayrıca indiğinizde 2 saatte zaman dilimi farkından dolayı ekleme yapıyorsunuz.Gerek film yelpazesi gerek yemekleri gerek konforluğuyla memnun bir şekilde yolculuk geçirdim.Eğer hızlı bir yolculuk istiyorsanız yanınızdaki ya da kabin görevlileri ile muhabbet kurmakta fayda var, ben dönüşte öyle yaptım sanki 1 saat gibi geçti yolculuk.
Bu arada kısaca gitme amacımdan bahsetmek istiyorum.Gitme amacım tabi ki yabancı dilimi geliştirmek ve asıl amacım olan hazırlık sınavından geçmek oldu.Bunun için Work and Travel programına katılmayı istiyordum ama bana oraya gidemezsin iş verenle nasıl konuşacaksın demişlerdi.
Edit: Buna kesinlikle aldanmayın, bu yazıdan bir sene sonra Work and Travel programına başvurdum ve hiç ingilizce bilmeyenlerin bile işe alındığını gördüm ama tabi ki İrlanda'yı gördüğüm bu deneyimi yaşadığım için hayatımın sonuna kadar mutlu kalacağım.
Edit: Buna kesinlikle aldanmayın, bu yazıdan bir sene sonra Work and Travel programına başvurdum ve hiç ingilizce bilmeyenlerin bile işe alındığını gördüm ama tabi ki İrlanda'yı gördüğüm bu deneyimi yaşadığım için hayatımın sonuna kadar mutlu kalacağım.
İrlanda'da ilk günüm, yaptığım anlaşma ile bana sağlanmış olan karşılama ile birlikte evin yolunu tuttuk.İlk heyecan aklımda devamlı İngilizce cümleler kurmak geçiyor. Kuruyorum da ama yanımdaki adama şimdi TOFEL sınavı patlaması yapma gibi bir durumumun olmasını istemediğim sebebiyle, sadece sorduğu sorulara cevap veriyorum halbuki içimde çenem durmuyor.Evin önüne geldik vedalaştık adamla gittim evin kapısını çaldım (önceden kim olduğunu bilmiyordum ama rahatlık tavan) sıcacık gülümsemesiyle birlikte 60 yaslarında bir bayan merhaba dediği anda yandan köpekler havlamasın mı, olduğum yerde elimi uzatırken sekmem bir oldu. (Sonradan adlarını öğrendiğim Metssy ve Ruffes) Sonra bir kahkahayla içeri girdik işte uzun bir muhabbetin başlangıcı bu şekilde oldu. Daha sonra ev arkadaşımla tanışmamın ardından odama çıkıp eşyalarımı yerleştirmeye başladım.
Odam gayet şık ve güzeldi.Aşağıdaki fotoğrafta da görebilirsiniz.
Odam gayet şık ve güzeldi.Aşağıdaki fotoğrafta da görebilirsiniz.
Sabahleyin erkenden kalkıp okulun yolunu tuttuk bana o kadar anlatmalarına rağmen aval aval yürüyüp etrafıma bakmadım sırf bu yüzdende eve dönüş yolunu bulamadım ve büyük aksiyon yaşadım (bunu ilerde anlatacağım) o yüzden siz siz olun ilk gittiğiniz bir yerin sokaklarına iyice bakın, nasıl döneceğim diye.
Okul bittiğinde yeni tanıştığım arkadaşlarımla birlikte kısa bir gezi düzenleme kararı aldık.Çok güzel bir deneyimdi 7 sularında eve dönüş yolunu tuttum.Eve giden otobüs numaralarından birine bindim ve sonradan şarjımın bittiğini gördüm( ikinci olarak yedek bir batarya kesinlikle işinize lazım olacaktır.).
İneceğim yeri de bilmediğim için etrafa bakınıp, hatırladığım bir yer olması için şansıma güvendim. Son durağa geldiğimizde şoföre durumu izah ettiğimde, fazladan yol gittiğimi endişelenmemi ve geri dönüşte beni bırakacağını söyledi.
Adamın bana söylemesinin ardından, benim oturduğum ilçede indim.Ne yazık ki hiç bir yer tanıdık gelmiyordu. Ne yapsam ne etsem diye düşünürken biraz yürüdüm, sonra benim kaldım evlere benzeyen evler gördüm, baktım ki 67-68-69 şeklinde devam ediyor benim evin kapı numarasının 157 olduğu aklıma geldi ve takip etmeye başladım 157. sıraya geldiğimde benim evle alakası yoktu, sabah ki bindiğimiz durağı gördüm ama ondan sonra nereye gideceğimi hatırlamıyordum.
Tekrar yürümeye başladım tanıdık bir yer bulamayınca en iyisi çarşıya döneyim belki bir telefon kulübesi bulurum, oradan bizimkileri ararım, sonra adresi öğrenip taksi tutarım dedim.Telefon kulübesi kartı almayın! Sadece bazı ülkeleri arıyorsunuz, Türkiye yok içlerinde.
Bu arada sim kart olayını merak edenler için, 20 Euro ya 2 gb kotalı ama adı sınırsız olan İnternet paketi veriyorlar, hat içinde bu paranın, ama yanında sms'te kullanabiliyorsunuz, orayı tam anlamadım, dakika vb şeyler almayın İnternet daha çok kullanılıyor.
Artık yavaş yavaş geceyi merkezde geçirme fikri kafama yerleşmeye başlamıştı.Böyle bir durum turist acentasına gitseniz ya da polise sorsanız, size yardımcı olacaktır.Ben aksiyon yaşamayı sevdiğim için böyle bir şey aklıma gelmedi.
Otel aradım biraz ama fiyatlar hep 80 Euro olunca vazgeçtim.Hemen akşam dükkanların kapanabileceği ihtimaline dayanarak yemek stoğu yaptım çantama(İrlanda da öğrenciler için güzel ekmek arası yapıyorlar 2 Euro ya rahatça doyabileceğiniz tavuklu ekmek arası alabilirsiniz).
Bu arada, şu büyük şehir merkezinin ortasındaki büyük heykel ve uzun çubuğun ortasında bir vegan restaurantı bulunmakta iki kişilik yediğiniz bir yemekle çok rahatça doyup 5 Euro gibi bir ücretle çıkabilirsiniz oldukça da lezzetli ayrıca gece kapanmasına yakın arta kalan yemekleri bedava evsizlere dağıtıyorlamış.
Onun dışında Temple Barın üst tarafına doğru bir meksika barı var, içinde sütyen dekorasyonunun olduğu bir yer var burada da her öğlen (2 ile 5 arasıydı sanırım) meksika yemekleri mevcut, bir tabağı alıp istediğiniz şeyle dolduruyorsunuz ve yine sadece 5 Euro ödüyorsunuz.Benim İrlanda'da doyabildiğim nadir yerlerdendir.
Başladım yürümeye merkezde şuursuzca yürüyordum bu arada River Bar'ın üstünde kocaman bir saat var isterseniz oradan zamanı öğrenebilirsiniz..Üşümemek için yürüdüğüm yollarda merkezin ortasından geçen nehrin üstünde ki köprülerden en az 2 defa geçmeden ileri gitmiyordum.
Bu arada bu deneyimi kesinlikle yaşamalısınız, bayanlar için bile tüm gece dolaşılabilecek çok güvenli sokaklara sahip gece 3 gibi eğlence hayatı bitiyor ve sokakta kimse kalmıyor sadece bazı evsizler ve barlar sokağında insan görebiliyorsunuz.Tüm gece boyunca 2 tane devriye gezen polis aracı gördüm.
Artık yürümekten yorulmaya başlayınca ki o saatlerde saat 2:30'u bulmuştu artık oturma vaktinin geldiğini düşünerek nehir kenarındaki banklara yayılmıştım ancak 15 dakika sonra kadar tekrar üşüdüğüm için yürümeye başlayıp yoruldukça oturup üşüdükçe kalkarak bir saat kadar geçerek gece 4 sularında artık uykuma yenik düşerek bir banka oturmuş şapkamı kapatmış cüzdanımı elimle tutarak uykuya kendimi bırakıverdim.Tam üç buçuk saat uyuduktan sonra 7.30 gibi kalktığımda resmen donmuştum, ayağa kalkıp okulun yolunu tuttum.
Okula vardığımda yarım saat kadar görevlilerin gelmesini bekleyip bir şekilde evin adresini öğrenerek taksiye atlayıp eve gittim.Kaldığım evin sahibi gerçekten benim için endişelenmişti ama ben şahsen çok rahat bir şekilde kaybolduğumu ve özür dilediğim söyleyip olanları anlatıp duş alıp yukarı çıktım.
İrlanda'da kalmak için yerlerden bahsedeyim merak edenler için.Ben aile yanında kaldım bu da hemen hemen aylığı 600 Euro'ya geliyor sabah aksam yemek, çamaşır, temizlik dahil buna ek olarak 30 Euro ödediğinizde öğlen için evden sandviç, meyve gibi şeyler hazırlatabilirsiniz.Bazı arkadaşlarım ise ortak yaşam alanı seçmişlerdi.Bunun için iki seçeneğiniz var, ya orada yaşayan ve aylık ücret karşılığında evini sizlerle paylaşanlarla kalmak ki bunlar ne kadar ucuz olursa o kadar kötüleşiyor en ucuzu haftalık 120 Euro'ya kalmıştı arkadaşım 8 kişi kalıyorlardı evde ya da yurt ev tarzı yerlerde kendi odanız, kendi banyonuz, ortak kullanımlı mutfak seçeneğini seçebilirsiniz bu da haftalık 200 Euro yapıyor.
Açıkçası bence aile evi en rahatı ama bunda da nadiren de olsa hayal kırıklığına uğramanız mümkün, bunun için köpeksiz aile seçerseniz problem kalmaz çünkü bazı arkadaşlarım yemeklerinden köpek kılı çıktığını söylemişti.Benim evde de 2 köpek vardı ama ben karşılaşmadım.
Tabi ki buna karşın ortak yaşam alanları da şehir merkezinde zaten tercih sebebi bu, mesela ben eve devamlı gece 11.45 gibi dönerken evi şehir merkezinde olanlar 3'e kadar kalıyordu. Bunun için iyi arkadaşlıklar edinmeniz gerek ki bazı akşamlar onların evinde kalabilesiniz.
İrlanda'da otobüsler gece hafta içleri sadece 11:45'e kadar çalışıyor cuma ve cumartesi ek sefer(oda bazı bölgelere) otobüs mevcut onlarda gece 3'te bitiyor ve bir saat arayla kalkıyorlar.Ayrıca hafta sonları da sabah 10:30 da otobüs seferleri başlıyor.
Eğer aile evinde iseniz ve hafta sonu turistlik turlara katıldıysanız ev sahibine söyleyip, bırakmasını rica edebilirsiniz arada bir yok diyen olsa bile onlarda bırakıyor.
Aşağıdaki fotoğraflarda gördüğünüz yerler, PC. I Love You'nun çekildiği büyük park, tabi ki o filmin çekildiği yeri bulmak imkansıza yakın sadece turistlik yerini görebiliyorsunuz çünkü bu çok büyük bir park.Gidilmesi görülmesi gereken bir yer.
Okul bittiğinde yeni tanıştığım arkadaşlarımla birlikte kısa bir gezi düzenleme kararı aldık.Çok güzel bir deneyimdi 7 sularında eve dönüş yolunu tuttum.Eve giden otobüs numaralarından birine bindim ve sonradan şarjımın bittiğini gördüm( ikinci olarak yedek bir batarya kesinlikle işinize lazım olacaktır.).
İneceğim yeri de bilmediğim için etrafa bakınıp, hatırladığım bir yer olması için şansıma güvendim. Son durağa geldiğimizde şoföre durumu izah ettiğimde, fazladan yol gittiğimi endişelenmemi ve geri dönüşte beni bırakacağını söyledi.
Adamın bana söylemesinin ardından, benim oturduğum ilçede indim.Ne yazık ki hiç bir yer tanıdık gelmiyordu. Ne yapsam ne etsem diye düşünürken biraz yürüdüm, sonra benim kaldım evlere benzeyen evler gördüm, baktım ki 67-68-69 şeklinde devam ediyor benim evin kapı numarasının 157 olduğu aklıma geldi ve takip etmeye başladım 157. sıraya geldiğimde benim evle alakası yoktu, sabah ki bindiğimiz durağı gördüm ama ondan sonra nereye gideceğimi hatırlamıyordum.
Tekrar yürümeye başladım tanıdık bir yer bulamayınca en iyisi çarşıya döneyim belki bir telefon kulübesi bulurum, oradan bizimkileri ararım, sonra adresi öğrenip taksi tutarım dedim.Telefon kulübesi kartı almayın! Sadece bazı ülkeleri arıyorsunuz, Türkiye yok içlerinde.
Bu arada sim kart olayını merak edenler için, 20 Euro ya 2 gb kotalı ama adı sınırsız olan İnternet paketi veriyorlar, hat içinde bu paranın, ama yanında sms'te kullanabiliyorsunuz, orayı tam anlamadım, dakika vb şeyler almayın İnternet daha çok kullanılıyor.
Artık yavaş yavaş geceyi merkezde geçirme fikri kafama yerleşmeye başlamıştı.Böyle bir durum turist acentasına gitseniz ya da polise sorsanız, size yardımcı olacaktır.Ben aksiyon yaşamayı sevdiğim için böyle bir şey aklıma gelmedi.
Otel aradım biraz ama fiyatlar hep 80 Euro olunca vazgeçtim.Hemen akşam dükkanların kapanabileceği ihtimaline dayanarak yemek stoğu yaptım çantama(İrlanda da öğrenciler için güzel ekmek arası yapıyorlar 2 Euro ya rahatça doyabileceğiniz tavuklu ekmek arası alabilirsiniz).
Bu arada, şu büyük şehir merkezinin ortasındaki büyük heykel ve uzun çubuğun ortasında bir vegan restaurantı bulunmakta iki kişilik yediğiniz bir yemekle çok rahatça doyup 5 Euro gibi bir ücretle çıkabilirsiniz oldukça da lezzetli ayrıca gece kapanmasına yakın arta kalan yemekleri bedava evsizlere dağıtıyorlamış.
Onun dışında Temple Barın üst tarafına doğru bir meksika barı var, içinde sütyen dekorasyonunun olduğu bir yer var burada da her öğlen (2 ile 5 arasıydı sanırım) meksika yemekleri mevcut, bir tabağı alıp istediğiniz şeyle dolduruyorsunuz ve yine sadece 5 Euro ödüyorsunuz.Benim İrlanda'da doyabildiğim nadir yerlerdendir.
Başladım yürümeye merkezde şuursuzca yürüyordum bu arada River Bar'ın üstünde kocaman bir saat var isterseniz oradan zamanı öğrenebilirsiniz..Üşümemek için yürüdüğüm yollarda merkezin ortasından geçen nehrin üstünde ki köprülerden en az 2 defa geçmeden ileri gitmiyordum.
Bu arada bu deneyimi kesinlikle yaşamalısınız, bayanlar için bile tüm gece dolaşılabilecek çok güvenli sokaklara sahip gece 3 gibi eğlence hayatı bitiyor ve sokakta kimse kalmıyor sadece bazı evsizler ve barlar sokağında insan görebiliyorsunuz.Tüm gece boyunca 2 tane devriye gezen polis aracı gördüm.
Artık yürümekten yorulmaya başlayınca ki o saatlerde saat 2:30'u bulmuştu artık oturma vaktinin geldiğini düşünerek nehir kenarındaki banklara yayılmıştım ancak 15 dakika sonra kadar tekrar üşüdüğüm için yürümeye başlayıp yoruldukça oturup üşüdükçe kalkarak bir saat kadar geçerek gece 4 sularında artık uykuma yenik düşerek bir banka oturmuş şapkamı kapatmış cüzdanımı elimle tutarak uykuya kendimi bırakıverdim.Tam üç buçuk saat uyuduktan sonra 7.30 gibi kalktığımda resmen donmuştum, ayağa kalkıp okulun yolunu tuttum.
Okula vardığımda yarım saat kadar görevlilerin gelmesini bekleyip bir şekilde evin adresini öğrenerek taksiye atlayıp eve gittim.Kaldığım evin sahibi gerçekten benim için endişelenmişti ama ben şahsen çok rahat bir şekilde kaybolduğumu ve özür dilediğim söyleyip olanları anlatıp duş alıp yukarı çıktım.
İrlanda'da kalmak için yerlerden bahsedeyim merak edenler için.Ben aile yanında kaldım bu da hemen hemen aylığı 600 Euro'ya geliyor sabah aksam yemek, çamaşır, temizlik dahil buna ek olarak 30 Euro ödediğinizde öğlen için evden sandviç, meyve gibi şeyler hazırlatabilirsiniz.Bazı arkadaşlarım ise ortak yaşam alanı seçmişlerdi.Bunun için iki seçeneğiniz var, ya orada yaşayan ve aylık ücret karşılığında evini sizlerle paylaşanlarla kalmak ki bunlar ne kadar ucuz olursa o kadar kötüleşiyor en ucuzu haftalık 120 Euro'ya kalmıştı arkadaşım 8 kişi kalıyorlardı evde ya da yurt ev tarzı yerlerde kendi odanız, kendi banyonuz, ortak kullanımlı mutfak seçeneğini seçebilirsiniz bu da haftalık 200 Euro yapıyor.
Açıkçası bence aile evi en rahatı ama bunda da nadiren de olsa hayal kırıklığına uğramanız mümkün, bunun için köpeksiz aile seçerseniz problem kalmaz çünkü bazı arkadaşlarım yemeklerinden köpek kılı çıktığını söylemişti.Benim evde de 2 köpek vardı ama ben karşılaşmadım.
Tabi ki buna karşın ortak yaşam alanları da şehir merkezinde zaten tercih sebebi bu, mesela ben eve devamlı gece 11.45 gibi dönerken evi şehir merkezinde olanlar 3'e kadar kalıyordu. Bunun için iyi arkadaşlıklar edinmeniz gerek ki bazı akşamlar onların evinde kalabilesiniz.
İrlanda'da otobüsler gece hafta içleri sadece 11:45'e kadar çalışıyor cuma ve cumartesi ek sefer(oda bazı bölgelere) otobüs mevcut onlarda gece 3'te bitiyor ve bir saat arayla kalkıyorlar.Ayrıca hafta sonları da sabah 10:30 da otobüs seferleri başlıyor.
Eğer aile evinde iseniz ve hafta sonu turistlik turlara katıldıysanız ev sahibine söyleyip, bırakmasını rica edebilirsiniz arada bir yok diyen olsa bile onlarda bırakıyor.
Aşağıdaki fotoğraflarda gördüğünüz yerler, PC. I Love You'nun çekildiği büyük park, tabi ki o filmin çekildiği yeri bulmak imkansıza yakın sadece turistlik yerini görebiliyorsunuz çünkü bu çok büyük bir park.Gidilmesi görülmesi gereken bir yer.
Burası da kaldığım eve yakın bir geleneksel İrlanda Barı.
Bu gördüğünüz yerse yine aynı parkta ve bunun özelliği sadece hayvanların
cenazelerinden oluşmuş olması.
Burası da Howth, açıkçası ben İrlanda'da yaşamak isteyen biriyim ve büyük ihtimalle düzenli bir hayatım olsa ve yerleşsem tercihim burası yönünde olurdu, insanın içini açan bir manzarası var.
Samimi yazar iyi okumalar diler...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder