Konuya başlamadan önce belirtmek isterim ben çok kitap okumayı seven biri değilim, nedense işin hep yazma tarafı hoşuma gitmiştir.Ama bu şekilde davranmamın sonucun da sonuna kadar bitirebildiğim az kitap ama hayatıma anlam katan çok şey var.
Daha ilk okul yıllarımda iken bir kitabım vardı hiç unutmam kırmızı kapaklı ilk aşkım tarafından hediye edilmişti her gün içindeki resimlere bakıp dururdum ve bir gün ona onu sevdiğimi söyleyeceğimi hayal edip dururdum.
Bu yazı da yazacaklarım ergenlik döneminden başlayıp bu güne kadar geçen süre kapsamında okuyup beğendiğim kitaplar.
3. Erdal Demirkıran - Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım
Henüz lise yılımın ilk senesi, aklım nedense ders dışında her şeye özellikle müziğe çok çalışıyordu bir elimde gitarım diğer elimde telefonum hayatımın en dolu senesi..
Bir gün etütteyiz
(Yurtta zorunlu ders saati toplam 3 saat 2'si akşam 1'i gündüz olmak üzere) arkadaki arkadaşımın elinde bu kitabı gördüm nedense çok dikkatimi çekti.Hemen bu kitabı sen okuduktan sonra istiyorum dedim.Dur bakalım daha sırada benden sonra 2 kişi var dedi.Daha da merak saldım kitaba 1 ay sonra getirdi kitabı.Direk aldım akşam etütte 2 saat gece yurda çıkınca 2 saat, kitap 3. günde bitti.En hızlı okuduğum kitap olmasa da içeriği açısından çok gazlı bir kitaptır.Kişisel gelişim alanında satılır bu adamın bütün kitaplarını okudum bununla birlikte evde kitap rafıma koydum.Bu kitabı 2 kez okudum.
2. Jenny Downham - Ben Ölmeden Önce
Lise yıllarımın 3. senesi ama 2. sınıftayım, çok sevdiğim arkadaşım Mücahit ile kırtasiyeye girdik Düzce'de. Yılbaşı için arkadaşına hediye bakıyorduk. Kitap almak istediğini söyledi ve yardımcı olmamı istedi. Raflara bakınıyorum yok abi böyle gözüme çarpan hoş bişi. Sonra çömelmişken ayağa bir kalktım karşımda bu kitap ortada seyyar rafın en üstünde masumca bekliyor. Aldım elime ve incelemeye başladım. Arkadaşıma ilk söylediğim kesinlikle almalısın hatta iddaaya girerim bu kitabın filmi çıkacak. Nitekim bundan üç sene sonra kitabın filmi çıktı.Bir ay sonra bu kitabı bende kendi rafıma koydum. Okurken sınav döneminde olduğum için çok fazla vaktimi ayıramıyordum bu yüzden de uzun soluklu bir okuma oldu.Benim kişisel olarak uzun süren ama bitirebildiğim tek kitap budur.Ve her okumaya başladığım da aradan süre geçmesine rağmen içine çekmeyi başaran tek kitap.
1. Christy Brown - Sol Ayağım
Henüz orta okul yıllarımdayım hoca 100 temel eserden birini alıp okuyacaksınız ve sınavda da bunun hakkında kompozisyon yazacaksınız demişti. (Orta okul yıllarımızda her sınavda 30 puanlık kompozisyon olurdu ben en fazla 20 alırdım ama yinede yazımı geliştirmede katkısı büyüktür.) Sınıfta bulunan kitaplığa doğru yöneldim tenefüste herkes gibi, ben arkalardaydım.En son ben alıyorum kitabı o piti piti yaptım ve bu kitap denk geldi.O güne kadar bu kadar uzun diyebileceğim bir kitap okumamıştım hatta hiç okumamış bile olabilirdim.Eve gittim nereden estiyse kitabı incelemeye başladım öyle arka kapağına falan bakıyorum.Her zaman huyumdur o zaman da öyle ön sözünü okudum neyse sonra tabi her zaman ki gibi biraz sıkıldım ilk sayfayı okuyayım kapatırım dedim o gün akşam saat 22:00 suların da kitabı bitirdim ve bir kaç defa okurken gözümden yaş geldi.Hayatım da en çok iz bırakan kitaptır.Ben severim böyle öyküleri zaten. Lise 4. sınıfta bu sefer satın aldım bu kitabı yine tek günde bitirdim yine ağladım ama bu sefer daha farklı daha çok yaş geldi.Öyle işte güzel dokunaklı bir kitaptır kendileri tavsiye ederim.
Hayatım da iz bırakan kitaplar bunlar.Aslında hep kendimi zorlamışımdır daha çok kitap daha çok kitap okuyayım diye.Hayatımın bir döneminde ise insanlar beni bilgili sansınlar diye hata yapıp okuma gazı vermişimdir kendime.Ama bir türlü düzgün düzenli okuma elde edemedim maalesef, umarım bir gün olur.
Samimi Yazar iyi okumalar diler.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder