Sayfalar

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Bir Müzisyenin Silahları

Henüz 13 yaşındaydım ve almak istediğim en önemli şey bir gitardı.
Uzun süredir hayalimde yer alıyordu ama önümde bir OKS sınavı vardı ve bunun için dikkatimin dağılmaması gerekiyordu. 14 yaşıma bastığımda Anadolu lisesi sınavını kazanmış ve bunun gururuyla ailemin bana artık vereceği ödülün ne olduğunu hatırlatmışi ilk gitarımı almıştım. Bu yazı, bir müzisyenin silahlarının hikayelerini anlatan bir konuyla ilgilidir.


Şimdi bu silahlara nasıl kavuştuğumu teker teker anlatalım.





(Klasik Gitar) İlk 4'lü içeresinde gazi olduğu için yer almasa da ilk gitarımı bu yazıda anlatmamak haksızlık olurdu. On dört  yaşıma bastığım da aldığım ilk gitar olan bu gitarın dili olsa da konuşsa.Neler geçirdi benle beraber kim bilir. Lisemin ilk yılında günlük yaklaşık 6 saatimi bu güzellikle beraber geçiriyordum bana o kadar çok şey kattı ki müziğe aşık olmamın temelleri bunla başladı diyebilirim.Bir parçayı dinlerken hissettiklerimin temelleri bu gitar sayesinde başladı. Aldığım sahneler bu gitarla değildi belki ama o sahnelere gitmem için gerekli olan alt yapı bununla sağlanmış oldu.İlk nota öğrenimlerimi ilk bare basışlarımı bu gitarda öğrendim.Bana kazandırdığı arkadaşlıkları da unutamam tabi ki. Hayatımın en dolu senesini geçirdiğim için bir teşekkürü bir borç bilirim. Gazi olmasının sebebi ise bir gün etüt odasında kimse yokken gitar çalıp önceki gün isledim Slash konseri videosundan sonra masanın üzerine çıkıp şarkıyı bitirdikten sonra aşağı fırlatmam oldu.Yere vurduğunda ki ses hala kulaklarımdadır.Elime aldığımda ise çatlak olan kasası hüzne boğmuştu.Nasıl fırlattım bende anlayamadım.Müzikte mantık aranmaz gerçekten ama özendiğim adamın evinde ne kadar gitarı olduğunu düşününce yaptığım hakikaten çılgınlıktı.


(Elektro Gitar) İkinci olarak aldığım gitarım ise bu kızdır. Kız dememin sebebi halada demekte olduğum birine tanıştırırken bak bu kızım alev dememden alır ancak kendisine ne kadar samimi davransam da bir türlü aramız ısınmadı.Bunun nedeninin belki de ilk sahibinin ben olmayışımdan ötürü olduğunu düşünürüm.Zamanın da Düzce'den almış olduğum bu gitarı sahibinden aldığımda amfisi olmadığı için bir süre kullanamamıştım.Aslında okul grubuna girmek için aldığım bu gitarı hiç sahnede kullanamadım.Çünkü grupta bass gitar ihtiyacı vardı ve ben bunun için bass gitara geçmiştim bu kızı da grupta ki başka bir gitariste elektro gitarı olmadığı için verdim ve sahneye o çıktı.Daha sonra ki senelerde okul grubu dağıldı ve yeniden bir oluşum içine girilmedi.Düzce'de bu gitarı kullanabileceğim bir oluşum olmadığı için 5 sene boyunca evde yattı.Şuanda da tembelliğini sürdürmekte.Hatta teli bile yok diyebilirim.Belki bir gün hayat ikimizin yolunu birleştirir kim bilir.


(Bass Gitar) Sınıf tekrarından sonra aldığım bu gitarın temelleri ikinci 1. sınıfta tanıştığım (Sınıf tekrarından ötürü) ve hayatımda ki görüşlerim konusunda çok etki yaratan bir arkadaşla atıldı. Birinci sınıfta kullandığım bass gitarda ilginçtir ki az önce tanıştığınız Alev'in ilk sahibinin arkadaşına aittir.Bundan mütevellit kendime ait bir bass gitarım olmamıştı.İkinci 1. sınıfa geldiğimde sınıf tekrarından dolayı müzik işine bir ara vermek istemiş ama arkadaşımın ısrarlarına ve uygun çalışma saatlerine güvenip tekrar bu işe girmeyi uygun görmüştüm.Gerçekten çalışma saatleri uygundu ama bundan sonra ki hayatımda saatlerle ilgili problemim devam etmeye başlayacaktı. Bass gitar almaya karar verince kendimi Unkapanı'nda buluvermiştim.Etrafta bakınırken devamlı siyah ve kocaman bass gitarlar gözüme çarpıyordu ve hoşuma gitmiyordu.Bir ara içeri doğru gittiğim de kolonun arkasına saklanmış bu gitarı gördüm. Fiyatı da makul görünce hemen alıverdim ama ne yazık ki bu gitarın ilk sahibi de ben değildim.Neyse ki bu durum karşıma hiç olumsuz bir şekilde çıkmadı.İlk sahibi olmamamın negatif bir etkisini hiç yaşamadım yaklaşık 4 sene sahne aldım ve şuanda da çalışmalarım da bu gitarı kullanıyorum.


(Klasik Gitar) İkini sınıfın yazında almış olduğum bu gitar ilk gitarımın biraz daha profesyonel haliydi.Yazın çalışmış olduğum bir firmada abi demek yetersiz kalır arkadaşım,dostum diyebileceğim birinin yakınından almıştım.İkinci el olan bu gitarım da abisi bass gitar gibi bana bir sorun yaratmadı ve hala da kullanmaktayım.O yazın bana tek getirisi belki de bu gitar oldu.İlk gitar öğretmenliği deneyimim de bu gitarla alındı.Ne yazık ki okul eğitimim nedeniyle hocalık işine ara vermek durumun da kaldım fakat bana kattığı çok şey olmuştu.Gitarla ilk videom ise şuan You Tube'ta bulunmaktadır.Göstermek gerekirse;


Haluk Levent'ten Cover'lamış olduğum Elfida adlı eserin hikayesi de başkadır.Belki başka bir yazımda bu konuya da değinirim.


(Akustik Gitar) Son olarak aldığım gitarım ise budur. Bu gitarı alış efsanem Pinhani grubunun "Bir Anda" adlı eserine dayanmaktadır.Şarkıda kullanılan akustik gitarın gerek tınısı gerek beni etkilemesi üzerine bir akustik gitar alma konusunda kendimi çok motive ettim. Uzun uğraşlar ve ısrarlar sonucunda bu gitarı alma fırsatım oldu.Asıl ilginç olan konu ise bunlardan bambaşka.Tekrar bir gitar almak için gittiğim aynı adreste (Unkapanı). Aynı dükkanda akustik gitar bakarken ( Yanlış hatırlamıyorsam dükkanın ismi Sera Müzik'ti ki gerçekten öneririm Dükkanın ismi olan Sera Dükkanın sahibinin kızının adıdır ve sırf bu yüzden kimseye kazık atmama gibi bir eylemleri mevcuttur.) aklım sürekli ön kısmı tahta görünümlü olanlarda kalıyordu ama istediğim gibi de bulamıyordum.Bu gitarı metheden sahibiyle kısa bir konuşma yaptık ama elime alıp Bir Anda şarkısını çalınca tam olarak neyi kastettiğini anlamıştım.Samimi söylüyorum sanki orjinal şarkı sesinden daha tatlı bir tını duymuştum.Pazarlık sonucu alıp eve dönüş yolunu tuttuk.İşin ilginç tarafı ise bundan tam 3 sene sonra bakım için aynı dükkana götürdüğümde gitarın o zaman aldığım fiyatından 4 katı daha fazla ücretle satıldığını öğrenmiş olmamdı.Zamanında ben alırken satış fiyatını yanlış yazmaları sayesinde gerçekten uygun bir fiyata almış olduğumu öğrendim.Sonra fazla uzatmadan oradan tüydüm.Belki yine giderim kısmet.

Silahlarım bunlardan ibaret ateşlenmek üzere devamlı bekliyorlar.Umarım hep doğru noktadan vururlar.

Samimi Yazar iyi okumalar diler.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder